1915 – İstanbul Zaman Kumpanyası

20 yıl kadar önce Louis Cartier’in çok güzel bir anekdotunu okumuştum. 20. Yüzyılın başıdır, tasarımcıları bir gün yanına gelir ve artık yapabilecekleri nerede ise her şeyi yaptıklarını, yeni şeyler üretemediklerini söylerler. Cevap şudur, “Beyler, Paris’te yaşıyorsunuz, lütfen sokağa çıkın ve sağınıza solunuza bakın!”

Ben de kendi kültürümü saatlere nakşetmek için İstanbul’da, Zaman Kumpanyası ile yola çıktım. Bakmayı bilenler için tarihin ihtişamlı izleriyle dolu olan İstanbul’un sokaklarını dolaştım. Göz hizamızın üzerinde ya da beklenmedik yerlerde uzun süredir duran, adeta zamanın bekçiliğini yapan bu izler, tasarımcı açısından bulunmaz nimetler sunuyorlar.

Gençlik yıllarımın tarih ve fotoğraf tutkusuyla doldurduğu kütüphanemin raflarına sonraki yılların eklediği saatçilik kitaplarını ve bunların yanı sıra, eski denizcilik aletleriyle ilgili okunabilecek neredeyse hemen her şeyi okudum. Osmanlı ve Osmanlı öncesinde coğrafyamızda yapılmış olan eserlerin kubbeleri, cihannümalar; Türk, Endülüs, Arap, Bizans ve Osmanlı motifleri; eski lombozlar, usturlaplar, pusulalar, güneş saatleri; rubu’ tahtası ve kıblenümalar gibi pek çok farklı öğeden ilham aldım. Geçmişten gelen unsurları modern tasarımla birleştiren üslubum zamanla şekil aldı.

Çağdaş klasiklerden oluşan saat koleksiyonumu yaratırken önüme çıkan bir sürü çözümsüzlüğü yıllar boyu öğrendiklerimle aştım, yine aşacağımı düşündüm ve öyle de oldu. Teknik çizim, mühendislik gibi birçok alana giriş yaptım, azimle ilerledim, binlerce saat çalıştım. İstikrarlı gelişimim karşısında şaşkına düşen öğretmenlerim, gelişmiş seviye sorularım karşısında artık yanıtsız kalıyor, “Boynuz kulağı geçti,” diyorlardı. Genç mühendis, yetenekli tasarımcı ve benzersiz zanaatkârımızla işbirliği yaptım. İstanbul Zaman Kumpanyası’nın modern saat klasiklerinin yaratılmasında, Türkiye’nin parlak zekâlarından oluşan bir ekibin değerli katkı ve zarif dokunuşları var.

İstanbul Zaman Kumpanyası’nın tasarımlarında, konu ve konuyu işleyiş açısından referansımı tarihimizden ve binlerce yıllık ortak kültürel miraslardan alıyorum. Mevlana, Nasrettin Hoca, Karagöz ve Hacivat, Osmanlı firkateynleri konulu saat koleksiyonlarımızda, ebru ve mine işçiliği gibi geleneksel Türk Osmanlı el sanatlarını kullanıyoruz.

DEVAMI/KAYNAK

About author View all posts

Permun