Her insan ebediyete intikal etmeden önce arkasında kendi ismiyle anılacak bir şeyler bırakmak ister. İsviçre’de yaşayan Ulysse isimli genç girişimcinin hayali de böyleydi. “Basit bir insan zamanını nasıl öldüreceğini, değerli bir kişi zamanını nasıl kazanacağını düşünürmüş.” Genç mucit bu sözün verdiği güçle, o tarihlerde şimdiki kadar kolay olmayacak bir işe kalkıştı. Tarih yaprakları 1846’yı gösterirken Ulysse Nardin, adı ve soyadıyla özdeşleşen ve bugün tüm dünya tarafından kabul gören saat markasının temellerini attı. İsviçre’nin küçük bir kasabasında başlayan öykü, bugün herkesimden insanın sahip olmak isteyeceği birbirinden gösterişli ürünlere dönüşmüştü…
Ulysse Nardin’in logosunda bulunan çapa şeklindeki işaret, firmanın denizci saatleriyle ön plana çıktığını gösterir. Hatta başlangıçta bu köklü kuruluş, sadece bu alan için tasarladığı ürünlerle ismini duyurmuştur. Markayı diğer modellerden bir adım öne çıkaransa, kendine has etkileyici tarzıdır. Hatta firmanın 1862 yılında Londra’daki sergide ödül alması, markanın buralara kadar uzanan meşakkatli yoluna ışık tutmuştur. Denizciler için üretilmiş saatlerinden bazıları piyasada hala popülerdir ve koleksiyonerlerin en çok aradığı parçalar içerisindedir. Bazı Ulysse Nardin saat modellerinin, 50 ülkenin deniz donanması tarafından kullanıldığı söylenmektedir. Bu marka dünyanın en pahalı 5 saati arasına girememiş olsa da kesinlikle en az onlar kadar değerlidir. Dilerseniz, baştan aşağıya bir asırdan fazla zamanın izlerini taşıyan bu markanın en pahalı 10 modeline birlikte göz atalım.
