JEANS ve BOA modellerini gördüğümde ilk içimden geçen, biraz kaba göründükleriydi. Yeşil çok iddialıydı. Denim’in üzerindeyse pırlanta vardı! 41mm bileklerim için çok büyüktü. Saatleri henüz bileğimde denememiştim ve aklımdan hep “neyle, nasıl kullanabilir ki?” soruları geçiyordu.
Hep kendime hatırlatıyorum; “kolunda görmeden karar verme”. Her zaman detaya in, bir tabloya bakar gibi bak ve hikâyesini hayal et. Yoksa kolundaki sadece zamanı gösteren sıradan bir takıdan ibaret olur. Eğer öyle olacaksa hiç buralarda vakit ve nakit harcama. Git çoğunluğun yaptığını yap, binlerce Michael Kors saatinden birini al ve tak. Hayır, bunu yapmak istemiyorum. Kolaya kaçıp bir Rolex ile de zevkimi garantilemeyeceğim. Farklı ne var, hangisi bana uygun her seferinde araştırmaya devam edeceğim. Siz de göreceksiniz, seçeneklerim çok fazla ve istediğim sıklıkta değişiklik yapmakta özgürüm.
Kafamdaki mekanizma durmadan bu düşüncelerle çalışırken bu iki güzel Hublot arasında seçim yapmaya uğraşıyorum.